Bu sayfada bulunan içeriklere şimdilik yalnızca Türkçe dilinde erişilebilir. Çeviri çalışmaları devam etmektedir.
This page’s content is currently only available in Turkish. Translation efforts are underway.
Naverokên vê rûpelê neha tenê bi tirkî ne. Xebatên wergerê didomin.
Derzeit ist der zugriff auf die inhalte dieser seite nur in Türkischer sprache möglich. Übersetzungsarbeiten sind im gange.
Öncü KESK’li kadınlar – KESK’li öncü kadınlar
Sevil Erol
1968 Siverek, Şanlıurfa – 2008 Siverek, Şanlıurfa
Kadınların, emekçilerin, Kürtlerin hak savunucusu
Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde dünyaya gelen Sevil Erol’un kısa ama dolu yaşamı, emekçilerin, kadınların ve ezilen halkların hakları ve özgürlüğü için mücadele etmekle geçti.
İlköğrenimini Siverek’te yaptı. Siverek, halkı arasında sol, sosyalist Kürt gençlik gruplar etkiliydi. İlçede, özellikle kentteki yoksullar ve topraksız köylülerce desteklenen bu gençlik grupları ile büyük toprak ağaları arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyordu. Sevil, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nin hemen ardından Urfa’da parasız yatılı sağlık meslek lisesine girdi. Dört yıllık meslek eğitiminden sonra İstanbul’da hemşire olarak meslek hayatına başladı. Kısa süre sonra sağlık işkolunda başlayan sendikalaşma hareketi içinde yer aldı ve hem sendikaların kuruluş sürecinin hem de KESK’li kadınların toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin öncülerinden biri oldu.
Siverek’te geçen çocukluğu, onu hem emekçilerin ve yoksulların sorunlarına hem de Kürtlerin kimlik haklarına duyarlı kılmıştı. Sendikal mücadelesi, bu duyarlılıklarının yanı sıra kadın hakları ve özgürlüğü ile kadın dayanışması konusundaki güçlü tutumunun etkisiyle kararlılığıyla, şekillendi.
Sağlık işkolunda örgütlenen ilk sendikalardan Tüm Sağlık Sen’in kurucuları arasında yer alan Sevil Erol, daha sonra KESK’in kurucuları arasında yer aldı ve Merkez yürütme kuruluna seçildi. Merkez yönetiminde, genel sekreterlik görevini yürütürken, kadın çalışmalarının ve kadın üyelerin güçlendirilmesinde, KESK içinde toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının geliştirilerek hayata geçirilmesinde önemli roller oynadı.
Sendikal aktivizminin yanı sıra, politik çalışmalar içinde de yer alan Sevil Erol, 1999 yılında tutuklandı. Yaklaşık 8 ay cezaevinde kaldı.
3 Kasım 2002 Genel Seçimlerinde, Halkın Demokrasi Partisi-HADEP, Sevil’i Gaziantep’ten birinci sıra sıradan milletvekili adayı gösterdi. Seçildi. Fakat HADEP %10 ülke barajının altında kaldığı için parlamentoya giremedi. 22 Temmuz 2007 Genel Seçimleri için Demokratik Toplum Partisi-DTP tarafından desteklenen “Bin Umut Adayları” arasında, Şanlıurfa’da milletvekili adaylığının açıklanacağı gün, Sevil Erol’a kanser teşhisi konuldu.
Sevil Erol, bir yıl sonra, 2008’de aramızdan ayrıldı. Güçlüydü. Direngendi. Mücadeleciydi. Taviz vermezdi. Tüm bu özelliklerine ek olarak, zarafetiyle de hafızalarda yer edindi.
Yumruğunu masaya vurma, sesini yükselterek tartışma gibi eril kültürün etkili olduğu sendikacılığın başlangıç yıllarında, bu tür davranış kalıplarının dışında da güçlü ve dirençli bir mücadele sürdürülebileceğini gösterdi.
Sevil Erol, erkek egemen bir sendikal yapı ve mücadele kültürü içinde, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve kadın dayanışmasının ilk tohumlarını ekenlerden biridir.
Anısı KESK’li kadınların mücadelesine ışık tutmaya devam ediyor.
Handan Çağlayan, 2022