Sevgi Göyçe 

Öncü KESK’li kadınlar – KESK’li öncü kadınlar 

Sevgi Göyçe 

1959, Ardahan – 2012, İstanbul

Sosyalist, kadın hakları ve özgürlüğü savunucusu

Ardahan’da dünyaya gelen Sevgi Göyçe, üniversite yıllarında sosyalizmle tanıştı. Kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesi, Sevgi için sosyalizm mücadelesinin ayrılmaz bir unsuru oldu. Nurhan Akyüz gibi, hayatı boyunca örgütlü mücadelenin içinde oldu. Bütünsel bir özgürlük ve eşitlik yaklaşımını benimsedi. İlkelerinden, mücadeleci kişiliğinden ve direngenliğinden 12 Eylül’ün işkence merkezlerinde dahi taviz vermedi. Cezaevinde geçirdiği yıllar, kadın dayanışmasıyla direnişi büyüttüğü bir süreç oldu. 

1976 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi bölümünde üniversite öğrenimine başladığında, bölümdeki tek kız öğrenci idi. Sosyalist politik kimliği ve bölümde tek kız öğrenci olması nedeni ile yoğun baskıya maruz kaldı. Bu nedenle okulunu terk etti ve öğrenimine Ankara’da Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde devam etti. 

12 Eylül 1980 Askeri Darbesinin ardından gözaltına alındı, ağır işkencelere maruz kaldı. İşkence, üç yıl tutuklu kaldığı Erzurum Askeri Cezaevinde de devam etti. Tutukluluğu sona erdikten sonra öğretmen olarak ataması yapılmadığı için, İstanbul’da fabrikada işçilik yapmak da dahil, çeşitli işlerde çalıştı.  

Sonunda, 1996 yılında öğretmenlik mesleğine başlayabilmesinden hemen sonra, sendikal örgütlenme çalışmalarında aktif olarak yer aldı. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK’in ikinci ve üçüncü dönem Yürütme Kurulu Üyeliğine seçilen Göyçe, her iki dönemde de KESK Kadın Sekreterliği görevini üstlendi. KESK’in toplumsal cinsiyet politikalarının güçlendirilmesinde ve hayata geçirilmesinde öncü bir rol oynadı. Kamuoyunda “Pantolon Eylemi” olarak bilinen kampanya etkinlikleri de dahil, güçlü kampanyalar, eylemler ve etkinlikler örgütledi. Bu çalışmaları, o dönem kadın sekreterliği bulunan tek sendika olan Eğitim Sen’in kadın sekreteri Elif Akgül ile birlikte gerçekleştirerek, kadın dayanışmasının ve işbirliğinin önemli bir örneğini sergiledi. 

KESK’li kadınların eşitlik taleplerinin ülke gündemine damga vuran eylemlerle duyurulmasında, etkili kampanyalar yürütülmesinde öncü rol oynayan Sevgi Göyçe, KESK’li kadınların, bağımsız kadın hareketi ile etkileşime girmesinde, işbirlikleri geliştirmesinde, uluslararası ağlar kurmalarında ve uluslararası kadın hareketi ile birlikte eylemler yapmalarında da etkili oldu. KESK Kadın Sekreterliğinin, 2005 Dünya Kadın Yürüyüşünün, Türkiye ayağını üstlenmesini sağladı ve Sevgi, bu yürüyüşün sözcülüğünü yaptı.

Novamed Grevinde olduğu gibi kadın işçilerin hak taleplerinin ve eylemlerinin uluslararası alanda duyulması ve dayanışma ağlarının gelişmesinde de önemli görevler üstlendi.

Sevgi Göyçe, kendinden önceki birikimi ve kazanımları, dönüştürerek güçlendirdi: Örneğin, Nurhan Akyüz gibi öncü kadınlar, sonradan KESK çatısı altında birleşecek olan sendikalarda toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi yürütmüş, kadın komisyonları kurmuş ve erkek egemen sendika  yönetimlerine, bu organları  kabul ettirmişlerdi. Bu mücadele döneminde kadınlar, aynı zamanda  hem sayıca artmış hem de deneyim açısından güçlenmişti. 

KESK’in kurulmasından önce oluşan bu birikim, KESK’in kurulmasından sonra,  sistematik ve kurumsal bir nitelik kazanmış,  toplumsal cinsiyet eşitliğini sendikal yapıda gerçekleştirebilmeyi mümkün kılan demokratik dönüşümler için, değerli bir zemin hazırlamıştı.  

Sevgi Göyçe, mücadeleciydi. Direngendi. Kadın dayanışmasına ve işbirliğine inanıyordu. Bu özellikleriyle, bu birikimin; hem KESK’i hem de KESK’li ve işçi sendikalarındaki kadınlarla birlikte kadın hareketini güçlendirecek bir eylemliliğe ve örgütlülüğe dönüşmesinde kalıcı bir rol oynadı. 

Sevgi Göyçe, yakalandığı kanser hastalığı nedeni ile 2012 yılında aramızdan ayrıldı. 

KESK’li kadınlar, Sevgi Göyçe’yi unutmuyor. Anısı kadın mücadelesine esin vermeye devam ediyor.  

Handan Çağlayan, 2022

 

Menü POPUP