KESK NEDİR?

Kamu emekçilerinin 1980’li yılların ortalarından itibaren başlattıkları grevli, toplu sözleşmeli, sendikal haklar mücadelesi sonucunda kurulan sendikalar, 1995 yılında çatı örgütü olarak Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu-KESK’i oluşturdular.

Kamu emekçilerinin sendikal mücadelesi; öğrenci gençlik, işçi sınıfı ve kadın hareketi ile birlikte 12 Eylül 1980 Askeri Darbesinin yarattığı baskı ve sindirme atmosferini, 1980’li yılların ortalarından itibaren dağıtacak olan demokratik toplumsal muhalefet hareketinin önemli bir bileşeni oldu. 

Üniversiteli gençler kurdukları dernekler aracılığı ile özgür üniversite talebiyle akademik demokratik haklar mücadelesi verirken, işçi sınıfı, askeri darbe döneminin yol açtığı gelir ve sosyal hak kayıplarını telafi etmek için son derece yaratıcı eylemlerle sokaklara çıktılar ve sonuç alıcı, etkili grevler gerçekleştirdiler.

Kadın hareketi ise 1986 yılında düzenlenen Dayağa Karşı Kampanya ile başlayan kitlesel eylemlerle ülke gündemine damgasını vurdu.

Bu demokratik hareketlilik, içinde önemli bir rol oynayan kamu emekçilerinin grevli, toplu sözleşmeli, sendikal haklar mücadelesinin başlatıcıları, 12 Eylül öncesinde kamu çalışanları örgütlerinde ve/veya sol, sosyalist mücadelenin çeperinde yer almış ya da bu mücadeleye sempati duymuş kişilerdi. Onların kararlı ve direngen özellikleri kamu çalışanlarının derneklere bile üye olmalarının yasaklı olduğu ağır baskı koşullarında, yüzbinlerce çalışanı harekete geçirmeyi başaran bir sendikal mücadelenin geliştirilmesini mümkün kıldı. 

İşyerlerinde başlayan bu mücadele kısa sürede gelişti; 1990’lı yıllar boyunca yüzbinlerin kentlerin meydanlarını doldurduğu mitinglerle, kamu hizmetlerinin durdurulduğu iş bırakma ve genel grev eylemleriyle, ülkenin dört bir yanından, başkente günlerce süren Ankara Yürüyüşleri, açlık grevleri ile devam etti. 

12 Eylül Anayasası kamu çalışanlarının sendika kurma hakkını düzenlememişti. Kamu çalışanları, sendikal örgütlenmenin, altında Türkiye’nin imzası bulunan uluslararası sözleşmelerle güvence alınmış meşru bir hak olduğu inancıyla, bu hakkı elde etmek için “fiili meşru mücadele” yürüttüler. Temel sloganları ise “Hak verilmez, alınır” idi. 

Kamu otoriteleri ise Anayasada herhangi bir düzenleme olmamasını “yasak” şeklinde yorumluyordu. Sendikal örgütlenme mücadelesi, idari disiplin cezaları, adli yargılamalar, hapis cezaları, sürgünler ve kolluk güçlerinin yoğun şiddeti ile bastırılmaya çalışıldı. Valilikler sendikaların kuruluş dilekçelerini almayı reddetti. Kurulan sendikaların kapıları mühürlendi. 1990’lı yılların başlarında, aralarında Sağlık Sendikası üyesi Ayşenur Şimşek’in de bulunduğu çok sayıda sendika üye ve yöneticisi gözaltında zorla kaybedildi veya faili meçhul cinayetlere kurban gitti. 1990’lı yıllarda, özellikle OHAL Bölgesinde, sendikal mücadele vermenin bedeli çok ağırdı. 1998 yılında Muş’taki sendika binalarına baskın yapan güvenlik güçleri, gözaltına aldıkları Eğitim Sen üyesi kadın öğretmenlere zorla bekâret muayenesi yaptırmak istemişti. Tüm bunlara rağmen, kamu emekçilerinin sendikal örgütlenme mücadelelerinin bastırılamamasının en önemli nedeni, mücadeleyi başlatanların sol politik gelenekten gelen, dirençli nitelikleriydi. 

Sendikal mücadelenin sadece bu kişilerle sınırlı kalmayıp, her türlü dünya görüşünden yüzbinlerce kamu emekçisini harekete geçirebilmiş olmasının ise, iki nedeni vardı. Bunlardan birisi 12 Eylül’ün işçi, memur bütün ücretlileri yoksulluğa mahkûm etmiş olması; ikincisi ise sendika üyesi işçilerin grevler ve çeşitli sendikal eylemlerle gelir kayıplarını telafi etmeyi ve haklarını geri almayı başarmış olmalarıydı. 

Sendikal örgütlenme gibi bir gündemleri bulunmayan kamu çalışanları, aynı işyerindeki işçilerin, kaybettikleri haklarını sendikal örgütlenme ve eylemlerle almalarına bizzat tanık oldukça, sendikaların gücüne ve gerekliliğine inandılar. Böylece sol değerlere ve ilkelere sahip, mücadeleci kişilerin yürütücüsü olduğu ama her türlü dünya görüşünden yüzbinlerce kamu emekçisini de örgütleyerek harekete geçirebilmeyi başaran bir sendikal örgütlenme deneyimi ve bunun çatı örgütü olarak da  KESK ortaya çıktı. 

Kurucularının niteliği, KESK ve bağlı sendikaların niteliğini de belirledi: Bu örgütler dar anlamda çıkar örgütleri olmak yerine, kamu emekçilerinin sosyal hakları ve ekonomik çıkarları için mücadeleyi, demokratikleşme, sosyal adalet ve barış mücadelesi ile birlikte ele alan demokratik hak örgütleri oldular. 

Cinsiyet eşitliği, başından itibaren benimsenen ilkeler arasında yer aldı. Toplumsal, siyasal, kültürel ve kurumsal yapılara hâkim olan erkek egemenliği, KESK’te de etkili idi. Cinsiyet eşitliğinin kâğıt üzerinde bir ilke olmaktan çıkıp hayata geçirilmesi, KESK’li kadınların emekleri ve yoğun mücadeleleri ile mümkün olabildi. 

KESK’i, kadınların sendikal aktif katılımı ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusundaki faaliyetleri, Türkiye’deki sendikal mücadele geleneği ve diğer sendikal örgütler arasında çok özel bir örnek haline geldi.  

KESK ve KESK’e bağlı sendikaların üyelerinin üçte birini kadınlar oluşturmakta. 

Kadın istihdamının yüksek olduğu işkollarından, eğitim işkolunda örgütlü bulunan Eğitim Sen’de kadın üye oranı yarıya yakınken, sağlık işkolunda örgütlü olan SES’te ise kadınların oranı ise, erkek üyelerden daha yüksek. 

Sendikaların karar ve yönetim organlarındaki temsil oranları ise, KESK dışındaki sendika ve konfederasyonlardan  hayli yüksek olmasına rağmen, kadınlar halen orantısal olarak eksik temsil ediliyor. KESK üyelerinin üçte birini oluşturan kadınlar, karar ve yönetim organlarında ancak dörtte bir oranında temsil edilebilmekte. Bu konuda olsa olsa göreceli ve kısmî bir başarıdan söz etmek mümkün.

Kadınların örgütlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının oluşturularak hayata geçirilmesi amacıyla, KESK’in 1995 yılındaki kuruluşundan itibaren örgütsel yapı içinde Kadın Sekreterliği bulunuyor. 

En fazla kadın üyeye sahip Eğitim Sen’de 2001 yılında kadın sekreterliğinin kurulmasının ardından, KESK ve Eğitim Sen Kadın Sekreterleri, diğer sendikalardaki kadın komisyonları ile birlikte çok etkili eşitlik kampanyaları örgütlediler. 

Kadınlar, bu kampanyalar ile bir yandan   pantolon giyme yasağı gibi, kamudaki ayrımcı uygulamaların son bulmasını sağladı. Doğum ve süt izni gibi hakları geliştirmeyi başardı. Aynı zamanda da sendikalarını dönüştürdüler. Kampanyalar sonucunda, kadın üye oranlarının bariz bir şekilde artması, sendikalardaki erkek egemen direnişin kırılmasında etkili oldu.

KESK’te ve bağlı sendikalarda (tümünde olmamakla birlikte), kadınların karar ve yönetim organlarında eşit katılımını sağlamak amacıyla, cinsiyet kotası uygulanmakta ve  kadın çalışmaları için bütçe ayrılmaktadır. Kadınların temsil ve sözcülük konumlarındaki görünürlüğünü arttırmak, iktidarın paylaşılmasını ve dönüştürülmesini sağlamak amacıyla KESK’te eşbaşkanlık sistemi uygulanıyor ve bu sistemin bağlı sendikalarda yaygınlaştırılması öngörülüyor. 

KESK çatısı altındaki sendikal mücadeleye dair KESK’in hazırlamış olduğu bir tanıtım klibinden oluşturulmuş  videoya yukarıdan erişebilebilirsiniz.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu-KESK’e bağlı kamu emekçileri sendikaları:

 

  1. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası-Eğitim Sen, https://egitimsen.org.tr/  
        
  2. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası-SES, https://ses.org.tr/ 
       
  3. Büro Emekçileri Sendikası-BES, https://bes.org.tr/ 
       
  4. Birleşik Taşımacılık Emekçileri Sendikası-BTS, http://bts.org.tr/2017/ 
       
  5. Basın, Yayın, İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası- HABER-SEN https://habersen.org.tr/2016/ 
       
  6. Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası-Tüm Bel-Sen http://www.tumbelsen.org.tr/ 
       
  7. Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası-Tarım Orkam- Senhttp://tarimorkamsen.org/tarim/    
       
  8. Yol, Yapı, Altyapı, Çevre ve Şehircilik, AFAD ve Tapu ve Kadastro Kamu Emekçileri Sendikası-Yapı-Yol Sen, https://www.yapiyolsen.org.tr/  
      
  9. Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası-ESM, https://esm.org.tr/portal/ 
        
  10. Kültür, Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası-Kültür Sanat-Sen, https://kultursanatsen.org.tr/portal/   
        
  11. Diyanet ve Vakıf Emekçileri Sendikası-DİVES

Menü POPUP